10 Eylül 2010 Cuma

Bir şey sorabilir miyim acaba?

Bir sorum var benim. Evet sadece bir soru. Ama kimselere soramadığım bir soru bu. Kimselerin bilmemesi gereken. Gizli, içim içime sır verdiğim gizli kapaklı bir gerçek kesit o kadar. Aslında şöyle de bir gerçek var. Henüz o soru ne bende bilmiyorum. Beynimde gezen karıncalara engel olamıyorum. Sesleri beni deli ediyor. Beynimi kemiriyor her biri. Çekip vurmalı diyorum kendini ama o karıncalar ölsün diye sırf. Bir soru yok ortada belki ama soruyu bekleyen cevaplar o kadar çok ki. Cevabını bekleyen sorular olur hep normalde. Yok evet anormalim ben. Ne bekliyordunuz ki? Bende sorularını bekleyen cevaplar var. Hepsi eşleştirilmeli. Bazen hayattan kesiliyorum, yaşamsal fonksiyonlarımı kaybedip nefes almayı unuttuğum zamanları hatırlıyorum. Hayır tabir-i caiz falan değil. Ciddi ciddi unutuyorum. Sonra bir afallama devresine giriyor beynim. “Napıyorum ulan ben!” oluyorum ve gözlerimi kırpmaya başlıyorum. Ama bunun nedenini de bilmiyorum ben. Mutluyum ben her şeye rağmen. Ve her mutluluğun bir kahramanı vardır. Benim mutluluğumun da bir nedeni bir kahramanı var elbet (:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder